14 Temmuz 2010 Çarşamba

Sêrdís vêrá kar mê ga - Udi Hrant Kenkuliyan





1.
Udi Hrant Kenkulian (1901–August 29, 1978), often referred to as Udi Hrant ("oud-player Hrant") or as Hrant Emre ("Hrant of the soul") was an oud player of Turkish classical music, and a key transitional figure in its transformation into a contemporary popular music. He was an ethnic Armenian citizen of Turkey who spent most of his life in Turkey and wrote most of his lyrics in Turkish. He went to the United States of America to have his blindness treated, and performed while in America.
As an oud player, he was a major innovator, introducing left-hand pizzicato, bidirectional picking (the tradition had been to use the pick only on the downstroke), double stops, and novel tunings (sometimes using open tunings or tuning the paired strings in octaves instead of to a single note). According to Harold G. Hagopian, he was most respected for his improvisational taksim.
Born near Istanbul, declared blind four days after his birth, Hrant as a child sang in the choir of an Armenian Apostolic Church. His family fled to Konya in 1915 to escape the Armenian Genocide; there Hrant first studied the oud, with a teacher named Garabed. In 1918 the family returned west, first to Adapazarı and then to Istanbul, where Hrant continued his musical studies under some of the leading teachers of the time, including Kemani Agopos Ayvazyan, Dikran Katsakhian, and Udi Krikor Berberian. Somewhere along the way he also learned to speak French, and was actually accepted at age 16 to a Paris-based school for the blind, but he contracted typhoid fever and was unable to travel.
Several attempts (including by doctors in Vienna) failed to restore his eyesight, which prevented him from playing in ensembles. He made a modest living playing in cafes, giving music lessons, and selling instruments. There is some question about when he first recorded; he claimed to have made a record as early as age 19, but his earliest known recordings would appear to be from no earlier than 1927, since they used an electronic microphone. kaynak

2.
Udi Hrant (1901-1978) gerek icracılığı gerek besteciliğiyle Klasik Türk Musıkisinin en önemli üstadlarından biri olmuştır. Ortadoğu müziğinin bünyesindeki doğaçtan icraya en uygun form olan "taksim" Udi Hrant'ın elinde zirveye ulaşmıştır. İlk ürününü henüz 17 yaşındayken kaydı yapılan Hicaz ve Hüzzam taksimleriyle elde eden Udi Hrant bundan sonra yaptığı yirmibeş kadar bestesi ve kandinden sonra gelen udilere ilham kaynağı olan tekniğiyle resmi çevrelerce bile "Türk Musıkisinin unutulmaz isimlerinden biri" olarak onurlandırılmıştı.

Udi Hrant'ın Başka bir özelliği de Klasik Türk Musıkisi'nin yurt dışında tanınmasını sağlayanlar arsında önde gidenlerden biri olması. Doğuştan kör olan Udi Hrant 1950'de tedavi umuduyla gittiği ABD'de dostlarından gelen istek üzerine New York, Boston, Detroit, Los Angeles ve Fresno'yu kapsayan bir dizi konser vermiş ve sanatı belli bir çevre içinde dahi olsa geniş bir yankı uyandırmıştı. 1963'de Paris, Beyrur, Yunanistan ve ABD'yi kapsayan başka bir konser gezisine daha çıkarak Klasik Türk Musıkisi'nin en yetkin ellerden birinin aracılığıyla yurt dışında tanınmasını sağlamıştı.

Udi Hrant'ın Sahibinin Sesi Türkiye temsilciliği tarafından 1920'lerde kaydedilen bir çok 78'lik plağına rastlamak mümkündür. Ama o dönemin kayıt tekniğinin Hrant'ın virtüozitesini yansıtmaktan uzak olduğu bir gerçek. Biz 1950'deki ABD konserlerinin kayıtlarını kullandık. Ampex 601'deki bı kayıtlar RCA stüdyolarında 44.1 kHz'de 1630 dijital teybe aktarılmış ve montajı SONY DMR 4000'de yapılmıştır. Gereken yerlerde harmonia mundi dijital egualizer'la istenmeyen hışırtılar da tamamen giderilmiştir. İşte bu ileri teknolojik olanaklarla pırıl pırılbir duruma gelmiş altı klasik taksim sunuyoruz. Rast, Hicaz, Hüseyni, Nihavent, Saba, Hüzzam.

Bunların dışında Udi Hrant'ın bestecilik yönünden pek el atmadığı üç Semai (Kemani Tatyos Efendi'den Suzinak, Kemençeci Nikolaki'eden Mahur, Yusuf Paşa'dan Hicaz makamlarında) örneği var. Ayrıca üç şarkı sunuyoruz. Rast ve Hicaz makamlarında söylenen Türkçe şarkıların dışında elimizde pek az örneği bulunan hrant'ın kendi sesinden Ermenice söylediği bir Hüzzam Şarkı diskimizin son parçasını oluşturuyor. Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder